İskorpit Balığı Avı ve Teknikleri
İSKORPİT BALIĞI (Scorpaena scrofa)
Scorpaenidae familyasından olan iskorpit balıklarının iki türü denizlerimizin
sahil bölgelerinde yaşarlar. Bilimsel adı Scorpaena scrofa olan iskorpitin
ortalama boyu 20cm olup, 35cm'e kadar olanlarına da rastlanır. Scorpaena
ustulata bilimsel adıyla tanımlanan küçük iskorpitin veya sıçan iskorpitinin
boyu 15cm'i geçmez.
Dünyanın hem en güzel, hem de en çirkin balıklan olan iskorpitlerin dünya
üzerindeki ılık denizlerde üç yüze yakın türü vardır. Ayrıca bu familyada dünyanın
en zehirli balıkları bulunur. Bunların arasında çevresine renkleri ve yapısıyla
en iyi uyum sağlayan ve görülmesi hemen hemen imkansız olan taş balığı da
bulunur.
İskorpit, trakonya ve varsam kadar kuvvetli zehiri olmasa bile, dikenlerinde
zehir taşıyan ve vuran balıklardandır. İskorpitin tüm vücudu dikenlerle
kaplıdır. Birinci sırt yüzgecinin on bir dikeni, anüs yüzgecinin üç, karın
yüzgecinin de bir dikeni zehirlidir. Gövdesi koni biçiminde olan iskorpit
balığının iri kafası eğri büğrü olup, dikenlerle kaplıdır. Dipte yaşayan
balıklardan olduğu için gözleri yukarı, kafasının üstüne doğru yerleşmiştir.
Çok geniş olan ağzının kenarları aşağı doğru bir eğim yapar. Alt çene, üst
çeneye oranla daha ileri çıkık olup çenelerinde kesici dişler yoktur.
Tembel, hareketsiz ve devamlı dipte yatan bir balık olmasına rağmen tüm
yüzgeçleri mükemmel gelişmiştir. Taşlık, kayalık ve mağaralık mahallerde yaşar.
Bütün denizlerimizde yaşayan iskorpit yerli balıklar arasındadır.
Kışın derin sulara çekilir, ilkbahardan itibaren kıyı sulara sokulur.
Ağustos-eylül aylarında taşlık sahillerde bol miktarda görülür.
İskorpitin derisi çok sert, üstü koyu kahverengi, yanları alacalı kahverengi ve
kırmızı, karnı turuncu ve beyazdır. Pulları deriye iyice intibak etmiştir.
Rengini yaşadığı ortama göre uydurabilen iskorpit balığı küçük balıklar, deniz
kurtları, balık yavrularıyla geçinir. İskorpitler yaz aylarında ürerler ve üç
bine yakın yumurta dökerler. Yumurtalar kuytu yerlere döküldüğü için yaşama
şansları yüksektir.
Dikenleri zehirli ve vuran balıklardan olduğu için oltaya geldiği zaman veya
ağdan alınırken dikkatli olmak gerekir. Kolayca ölmediğinden kova içinde
hareketsiz yatmasına aldanmamak lazımdır. Şanssızlık veya dikkatsizlik eseri
zehirli iğnesine maruz kalındığında iğnenin battığı yere amonyak sürülmelidir.
Bu işlem yapılmazsa kısa zamanda iğne yeri şişer, hissizleşir ve uzun süre
ağrır. Ağrı dayanılmayacak hale gelirse bir eczaneye veya doktora görünmenin
yararı vardır.
Yaşamı aynı aileden olan lipsos ile aynıdır. Farkları ise iskorpitin lipsosa
göre daha küçük olması (ortalama 20–30cm) ve renginin koyuluğudur. Lipsos
kırmızı-turuncu ağırlıklı renklerdedir.
İskorpitin ağzından iğneyi çıkarmak veya canlı yem olarak kullanılmak üzere
iğne takmak için sağ veya sol elin işaret ve baş parmaklarıyla ağzından
tutulur. İskorpit, sinarit avında dip sürütmesi takımında canlı olarak
kullanılan en makbul yemlerden biridir. İğneye takılı olduğu halde çabuk
ölmemesi ve hareketli olması, kırmızıya çalan rengi sinarit balığını
kıskandırır ve oltaya atlamasını sağlar.
Eti beyaz ve çok lezzetli olan iskorpitin tulumu çıkarılıp çorbası, tavası,
pilakisi ve buğulaması yapılır.
Avcılığı:
Yaz ortasında, özellikle ağustos ayında iskorpitler ılık
suları sevdikleri için sahile yaklaşırlar. Gece ve gündüz, sahilden veya
sandaldan olta ile avcılığı yapılır. Bu mevsimde fanyalı ağlarla yapılan avı da
çok iyi sonuç verir. Çok dikenli bir balık olduğu için ağdan temizlenmesi zor
olsa bile etinin lezzeti bu zahmete değer.
İskorpit Takımları:
Zokalı Takım:
Zokalı iskorpit takımı zokalı lüfer takımının hemen hemen aynıdır. Ancak köstek
bölümü 2,5 kulaç yerine 1 kulaçtır. 50 metre uzunluğunda 0.40mm'lik misina
kelebeğe (mantara) sarıldıktan sonra ucuna 1,5cm'lik bir fırdöndü bağlanır.
Fırdöndünün diğer gözüne 1 karış uzunluğunda 0.35mm'lik bir misina bağlandıktan
sonra bu parça 10-15gr'lık ortası delik bir kıstırmadan geçirilip ucu 1,5cm'lik
bir fırdöndüye bağlanır. Fırdöndünün diğer gözüne 1 kulaç uzunluğunda
0.35mm'lik misina bağlandıktan sonra ucuna 3/0 iğnesi olan lüfer zokası
takılır. Yem olarak akyem (fileto istavrit, karides) kullanılır.
Köstekli Takım
Köstekli iskorpit takımı da mercan takımının bir benzeridir. 50 metre
uzunluğunda 0.40mm'lik misina kelebeğe (mantara) sarılıp ucuna 1,5cm'lik bir
fırdöndü takılır. Fırdöndünün boş gözüne 1 kulaç uzunluğunda 0.35'lik misina
bağlandıktan sonra misinanın diğer ucu 60-70gr'lık çift gözlü bir iskandilin
birinci gözüne bağlanır. İskandilin diğer gözüne 30cm uzunluğunda 0.35'lik
misina takıldıktan sonra bunun da ucuna 1/0 numara iğne bağlanır. Av mahalline
gelindiği zaman oltaya istavrit veya izmaritten kesilmiş yaprak yem takılır ve
suya koy verilir. Zoka veya iskandil dibe yatırılıp olta birkaç karış yukarı
alınır. Bu işlem yeme hareket verdiği için balık tarafından görülmesini sağlar.
İskorpit yeme atladıktan sonra olta çalınıp yukarı
çekilir. Baş ve işaret parmaklarıyla balığın ağzı tutulup iğne çıkarılır.
Dipte yatan iskorpit balığı: